Bu sure davanın ilk dönemindeki yaşanılmış realiteye dayalı bir tabloyu yansıtmaktadır. Bu Aynı zamanda her toplumda görülebilecek bir insan tipini canlandırmaktadır. Bu basit ruhlu, aşağılık bir kişinin tablosudur. Kendisine mal verildiğinde ona gönlünü kaptıran, onun karşısında kendine hakim olamayan, malın hayatta en üstün kazanç olduğunu, bütün değerlerin ve bütün ölçülerin, insanlığın ölçülerinin, kavramların ölçülerinin ve gerçeklerin ölçülerinin karşısında küçüldüğünü hissetmeye başlayan, mala sahip olmakla insanların sonsuz değerlerine ve onurlandırıcı her şeyine sahip olduğunu zanneden aşağılık bir tip!
Ayrıca elde ettiği bu malın her şeye gücü yeten, yapamayacağı hiçbir şey bulunmayan bir ilah olduğunu zanneden, ölümü dahi başından savıp, ölümsüzleştirebileceğini düşünen bir tip! Bu malının, Ahirette hesaba çekilme ve yaptıklarının karşılığını verme anında bile Allah'ın yargısını, hesaba çekmesini ve cezasını bertaraf edebileceğini düşünen bir tip!
İşte bu nedenle sözkonusu adam, içgüdülerin yönlendirmesiyle malın peşine düşmekte, onu ikide bir saymakta ve saydıkça da zevk almaktadır. içine ve bünyesine çirkin bir duygu yerleşmekte, bu duygu ise onu insanlığın değerleri ve onurlarını aşağılamaya itmektedir. Dili ile onları eleştirmekte, göz ve kaş işaretleri ile onları alaya almaktadır. Dili ile onları ayıplamakta, hareketleri ile de onlarla alay etmektedir. Gerek onların seslerini ve hareketlerini anlatarak, gerekse onların sıfatlarını ve özelliklerini sözleri ve işaretleri ile, gözleri ve kaşları ile, alaylı mimikleri ve küçük düşürücü hareketleri ile ortaya koymaktadır.
Bu kişilikten ve imandan yoksun bir insan ruhunun, adileşmiş, iğrençleşmiş halini tasvir eden bir tablodur. islam, yüce ahlaki değerleri gereği böyle düşük ruhların halini nefretle karşılar. Onlardan tiksinir. Bu nedenle islam, çeşitli yerlerde alayı, göz-kaş işaretleri ile aşağılamayı ve ayıplamayı yasaklamıştır. Bu hareketlerin bu kadar çirkin ve iğrenç bir şekilde tasvir edilmeleri ve bunun sonucunda tehditlerin ve cezanın yer alması gösteriyor ki, bu bazı müşriklerin, Allah'ın peygamberine ve müminlere karşı takındıkları gerçek bir durumu canlandırmakta idi. Bunlara verilen cevap korkunç bir tehdidi ve kesin bir tavrı yansınmakta idi. Bu konuda bazı kişilerin adını veren rivayetler de aktarılmıştır. Fakat bu rivayetler güvenilir ve sağlam değildir. (Seyyid Kutub Tefsiri)